Bu kitapta bir araya getirilen görüşler, araştırmalar; ve belki de en değerlisi tarihsel ve güncel somut örnekleriyle, kendi deneyimlerimiz; yerel yönetimler üzerine olan ulusal ve uluslararası literatüre anti-kapitalist bir çerçeveden bakan son derece önemli bir katkı niteliğindedir.
- Bülent BATUMAN – Kapitalizm, Kent ve İktidar
- Fuat ERCAN – Sermaye Birikiminin Saçılma Sürecinde Yerelin Kapitalistleşme Eğilimleri ve Anti-Kapitalist Yerellikleri Düşünmek
- Yüksel AKKAYA – Yerel Yönetimler ve Emekçiler
- Haluk GERGER – Yerelleşme ve Küreselleşme Bağlamında Özerklik ve Otonomi
- Foti BENLİSOY – “Devrimci” Yerel Yönetimler ve “Aşağıdakilerin Demokrasisi”
- Ali Ekber DOĞAN – İslamcı Neoliberaller, Sosyal Belediyecilik ve Günümüzde Sosyalist Belediyeciliğin Olmazsa Olmazları
- Aylin TOPAL – Zapatista Özerk Belediyeleri Deneyimleri
- Mustafa Bayram MISIR – Porto Alegre Deneyiminden Çıkan İki Sonuç Üzerine
- İbrahim GÜNDOĞDU – “Batı”da Anti-Kapitalist Yerellikler, Politikalar ve Sonuçlar
- Onur GÜLBUDAK – Hindistan’da Fiili Yerel Yönetim Deneyimleri
- Can HAMAMCI – Devrimci – Halkçı Bir Yerel Yönetim Deneyimi: Fatsa Belediyesi
- Şükrü ASLAN – Kent Mekânına Aşağıdan Müdahalenin Bir Örneği Olarak 1 Mayıs Mahallesi Deneyimi
- Serdar NİZAMOĞLU – Konut Sorunu ve Kentsel Dönüşüm
- Cevdet KONAK – Dersim / Hozat Belediye Başkanı
- Mehmet MÜBAREK – Hatay / Aknehir Belde Belediyesi
- Mithat NEHİR – Hatay / Samandağ Belediyesi
- Osman BAYDEMİR – Diyarbakır – Amed Büyükşehir Belediyesi
- Tekin TÜRKEL – Dersim / Mazgirt Belediye BaşkanıYerel yönetimler; dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle geçen yüzyılın son çeyreğinden itibaren, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel boyutlarıyla öne çıkan tartışma başlıklarından biridir.
Ulusal ve uluslararası literatürdeki güncel tartışmalara baktığımızda bu konuda iki karakteristik eğilim tespit edebiliriz. İlki, küresel kapitalizmin bugünkü neo-liberalizm çağında; insanın toplumsal, biyolojik varlığına ve doğaya dair her şeyin, her yerde ve herkes için “satılabilir metaya” dönüştürüldüğü bir dönemde; yerel yönetimlerin neo-liberal piyasa ekonomisinin yeni taşeron aktörleri olarak kurgulanması ve hatta fiilen bu şekilde işletilmesidir. Buna uygun gelecek anayasal ve idari düzenlemelerin hali hazırda hukuk içerisinde fiili hukuksuzluklarla birlikte, yürürlükte olduğu görülmektedir. Bu haliyle yerel yönetimlerin, uluslararası sermayenin alabildiğine ayrıştırdığı, sosyo-ekonomik ve kültürel niteliğiyle tanımladığı yerel pazarların yine yerel aktörlerce genel neo-liberal sürece eklemlenmesinin önemli araçları olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır. “Özerklik”, “yerel inisiyatif”, “demokrasi” ve “özgürlükler” gibi kavramların, bu eğilimin oluşturduğu söylem içerisinde öne çıkması dönemin önemli özelliklerindendir.
Öte yandan ilgili tartışmaların diğer hakim eğilimine baktığımızda ise genel olarak küresel kapitalizmin eleştirisine yaslandığını; önermelerini bu eleştiri içerisinde olgunlaştırmakla birlikte, bilimsel doğruluğunu ve somut katkılarını alternatif yerel yönetimler mücadelelerinden alarak tarihsel bir sürekliliğe, uluslararası bir deneyime ve birikime dayandığını görüyoruz.
İşte elinizdeki bu kitapta bir araya getirilen görüşler, araştırmalar ve belki de en değerlisi tarihsel ve güncel somut örnekleriyle kendi deneyimlerimiz, yerel yönetimler üzerine olan ulusal ve uluslararası literatüre anti-kapitalist bir çerçeveden bakan son derece önemli bir katkı niteliğindedir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.